Yayıl Hanım

Salı sallanırmış ya ben pazartesiden sallanmaya başladım. İş güç pek bi yoğun fakat bu yoğunlukta ben de motivasyondan eser yok. Aklım fikrim eve gitmekte. Hoş eve gidip yatıp yuvarlanmak derdinde değilim çok şükür. Derdim tasam kitap okumak. Elif Şafak külliyatıyla haşır neşirim bu aralar. Bu aralar demekle son birkaç ayı kastediyorum. Baba ve Piç ile başlayan bu sevda Mahrem, Bit Palas ve Pinhan ile devam etmekte. Dün akşam başladım Pinhan’ı okumaya. Kitabın dili diğer kitaplarına nazaran daha ağdalı, bolca Osmanlıca kelime kullanılmış. Baktım olacak gibi değil aldım elime Osmanlıca - Türkçe sözlüğü bi okudum bi çevirdim. Üniversite yıllarım geldi aklıma. Kocaman Ferit Devellioğlu lügatını etütten etüte taşırdım, bir de sinir olurdum bu kadar ağır mı? olur bi kitap diye... Hasıl-ı kelam az biraz ders çalışır gibi hissettim kendimi. Ama olsun pek keyifli... Sıcacık evde kucağında kitap, elinde bardak içre papatya takılmak.
Dodo dün akşam Akçaydan geldi. Haftasonu için en yakın arkadaşı Boboyla gittiği cennet mekandan pek bi mendebur teşrif etti. Bi kaç sorumuzu savsaklayarak cevapladı, hediyelerimizi verdi, getirdiği peynirleri zorla yedirmeye çalıştı. Sonra da ben hasta oldum klimadan deyip homurdandı. Bize; Tahtakuşlar Etnografya müzesinden aldığı üzerlik nazarlık diye tanımlayabileceğim çaputlu tohum, kurutulmuş dağ kekiği, rezene, birkaç zeytin dalı bide peynir getirmiş. Ihlamur, memnun oldu hemen gitti fare gibi tırtıkladı peyniri. Laflamaktan oldukça geç yattım yine. Sabah mis gibi Ege peynirli bi sandviç yaptım kendime. Pof! keşke pazar kahvaltısı olsaydı bu ne güzel olurdu diye söylendim üstüne bi güzel. Ama zaten bu bir renklipamuklar klasiğidir, söylenirim söylenmeden olmaz...
2 Comments:
Öncelikle şunu söyleyeyim ilk yorumcu olmaya bayılıyoruuuum:)
Şu Pazartesiden sallanma olayını çok sık ben de yaşadığım için sana katılıyorum...özellikle sabah uyanıp güzel bir şeyler yiyebiliyosan işte o zaman o günün ismi ne olursa olsun sen onun pazar olmasını istiyorsuuuuun:)
Tasarımlarıma gelince,beğenmene çok sevindim:)
Şu anda şehir dışındayım ama yuvama döner dönmez sana kataloğu göndericem:)
hafta sonu da yaklaştı...şimdiden iyi hafta sonlarıııııııı...
Şu anda
Bu blog'un isim babasi olarak ilk post'u yazmam ile; gecenin bu yarisinda evimde seni bekliyor olmam arasindaki iliski ile; "zorla peynir yedirmek" olarak tanimladigin eylem ile; yarim kilo peynir lezzetini paylasmak adina yedi bucuk saat direksiyon "sallamanin" verdigi yorgunluk ile; ve sana vermedigim en guzel sardalya salamurasinin henuz vermemis oldugum 'Alaeddin' sardalyasi oldugu gercegi ile samimi bir "iyi geceler" demenin zamanidir sanirim. Iyi geceler.
Yorum Gönder
<< Home