Pazar, Haziran 07, 2009

Kalktım fiyonk'a taktım....


Annem İstanbul'a demir attı...

Bendeniz ergenliğe yeni girmiş çıtır kız tadında yaşıyorum son 1 aydır. Eve geliş – gidiş saatleri mesaiye kaldığım günler dışında tamamen anneye endeksli. Yanlış anlaşılmasın tabii ki güzel şey aileyle yaşamak ama yalnızca tatillerde desem kimler taşa tutar beni acaba? Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu'nun gücüne gider de bi soruşturma açıverir mi ki?
Öhe öhe! Annemi çok severim ben ama bunca yıl özgür yaşamaya alışmış bünyeye garip bi his veriyor bu uzun birliktelik. Aman Allah sağlık versinde hep başımızda olsunlar...

Annemle her haftasonu İstanbul'un farklı bi yerini keşfe çıkıyoruz, bayılacak raddeye gelene kadar geziyor, didiklenmedik mağaza köşesi bırakmıyoruz. Yarın Ihlamur hanımda iştirak edecek günübirlik turumuza. Anneler, kızları ve bitmez vıdı vıdıları tadında olucaz.

Eskiden Amerikan filmlerinde anneler ve kızları temalı günler olurdu. Anneler gayet şık giyinir, kızları fiyonklu tokalar ve uzun beyaz elbiseleriyle arz-ı endam ederlerdi. Yarın bende mavi fiyonklu taçımı takayım, salına salına yürüyüp etrafa göz kırpayım diyorum...

Ay! mutlu oldum birden...

Cumartesi, Haziran 06, 2009

Of!

Defne düdüğünün cuma gecesi dırdırından muzdarip olduğumdan ve artık filmimi rahatça izlemek istediğimden dolayı çok uzun zaman sonra merhaba!